This study comprehensively examines the historical development of occupational health and safety (OHS) practices in the mining sector and the role of legal regulations in preventing workplace accidents. It addresses occupational health and safety measures in underground and open-pit mining operations, the risks faced by employees, and the precautions taken to minimize these risks. Additionally, the legal aspect of workplace accidents is emphasized, with a detailed discussion on the concept of negligent crimes and the criminal liability that arises from workplace accidents. Special attention is given to Supreme Court decisions in the analysis of the legal processes resulting from workplace accidents. Through an evaluation of significant rulings by the Supreme Court related to workplace accidents, the elements of negligent crimes, the determination of criminal liability, and the roles of employers and employees in these processes are discussed. The frequent mention of workplace accident cases in Supreme Court rulings highlights the most critical issues encountered in the mining sector and underscores the sufficiency of the measures taken to prevent such accidents. Furthermore, this study examines how workplace accidents are punished within the scope of negligent crimes and in which cases employers are held liable. In light of the Supreme Court’s decisions on workplace accidents, the importance of effectively implementing occupational health and safety measures in the mining sector is emphasized. In conclusion, several suggestions are offered to improve existing legal regulations in order to enhance the effectiveness of OHS in the mining sector. The study concludes that legal and practical measures should be strengthened to prevent workplace accidents and proposes that OHS policies need further reinforcement in this regard.

Occupational health and safety, mining accidents, negligent crimes, legal liability, Supreme Court decisions

Bu çalışma, maden sektöründe iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uygulamalarının tarihsel gelişimi ve bu alandaki yasal düzenlemelerin iş kazalarının önlenmesindeki rolünü kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Yeraltı ve açık maden işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, çalışanların karşılaştığı riskler ve bu riskleri minimize etmek amacıyla alınan önlemler ele alınmıştır. Aynı zamanda, iş kazalarının hukuki boyutu üzerinde durulmuş, taksirli suç kavramı ve iş kazalarından kaynaklanan cezai sorumluluk detaylandırılmıştır. İş kazalarının neden olduğu hukuki süreçlerin analiz edilmesinde Yargıtay kararlarına özel bir önem verilmiştir. Çalışmada, Yargıtay'ın iş kazalarıyla ilgili verdiği önemli kararlar üzerinden, taksirli suçların unsurları, cezai sorumluluğun belirlenmesi ve işveren ile çalışanların bu süreçlerdeki rolü değerlendirilmiştir. Yargıtay’ın kararlarında sıkça yer verilen iş kazası vakaları, maden sektöründe karşılaşılan en kritik sorunları ve bu kazaların önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin yeterliliğini gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda, taksirli suçlar kapsamında iş kazalarının nasıl cezalandırıldığı, hangi durumlarda işverenlerin sorumlu tutulduğu gibi konular incelenmiştir. Yargıtay'ın iş kazalarına ilişkin kararları ışığında, maden sektöründe iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasının önemi vurgulanmıştır. Sonuç olarak, İSG’nin maden sektöründe etkinliğinin artırılması amacıyla mevcut yasal düzenlemelere yönelik bazı öneriler sunulmuştur. Çalışma, iş kazalarının önlenmesi için hukuki ve pratik tedbirlerin artırılması gerektiği sonucuna varmakta ve bu bağlamda İSG politikalarının daha fazla güçlendirilmesi gerektiğini önermektedir.

İş sağlığı ve güvenliği, maden kazaları, taksirli suçlar, hukuki sorumluluk, Yargıtay kararları