DARK ROMANTICISM, SURREALISM AND HYPERREALISM: TRACING THE UNCANNY THROUGH THE WORKS OF ARTISTS

KARA ROMANTİZM, SÜRREALİZM VE HİPERREALİZM: SANATÇI ESERLERİ ÜZERİNDEN TEKİNSİZİN İZİNDE

DARK ROMANTICISM, SURREALISM AND HYPERREALISM: TRACING THE UNCANNY THROUGH THE WORKS OF ARTISTS

 
Author : Çiğdem Doğan Özcan    
Type :
Printing Year : 2024
Number : 56
Page : 471-487
DOI Number: :
Cite : Çiğdem Doğan Özcan , (2024). DARK ROMANTICISM, SURREALISM AND HYPERREALISM: TRACING THE UNCANNY THROUGH THE WORKS OF ARTISTS. International Journal Of Eurasia Social Sciences, 56, p. 471-487. Doi: 10.35826/ijoess.4424.
    


Summary

The subject of the uncanny first made a name for itself with an article written by the German psychiatrist Ernst Jentch on a literary work. Subsequently, Sigmund Freud expanded the boundaries of the uncanny with aesthetics by conducting a more extensive research. Based on these expanding boundaries, this article focuses on important artists and their works in three art movements in which the concept of the uncanny is felt intensely. Although the uncanny is associated with meanings such as fear, anxiety, terror, enigma, ominous, it emerges as a rich theme in art despite all these seemingly negative characteristics. According to Freud, the uncanny is the reappearance of emotions that have been experienced before but have been repressed and forgotten over time. It can be said that "The Uncanny", one of Freud's extraordinary essays that illuminates the dark side of human beings, is still an interesting text for artists today. The fact that this text is analyzed on a literary work makes it more remarkable. This article reveals the different reflections of the uncanny in art movements such as Dark Romanticism, Surrealism and Hyperrealism and the effects of these movements on the audience. Dark Romanticism draws the viewer into mysterious and mystical atmospheres by blurring the boundaries between the natural and the supernatural. Surrealism opens the door to a surprising world with illogical images and dreamlike narratives. Hyperrealism, on the other hand, pushes the boundaries of reality and creates a false sense of reality in the viewer. The focus of this study is on how the aforementioned art movements handle the concept of the uncanny and what kind of an impact they leave on the viewer. Each movement reflects the spirit of its period and leaves different emotional and intellectual traces on the viewer. The mystical atmosphere of Dark Romanticism, the startling images of Surrealism and the play between reality and falsity of Hyperrealism allow the viewer to have a unique experience with works of art. The article examines the viewer's interaction with artworks and various aspects of the theme of the uncanny by considering the concept of the uncanny in art from different angles. These unique ways in which art deals with the theme of the uncanny leave a deep impact on the viewer's emotions and thoughts, and offer the opportunity to explore the universal and subjective characteristics of art.



Keywords

Uncanny, Dark Romanticism, Surrealism, Hyperrealism.



Abstract

Tekinsiz konusu, ilk olarak Alman psikiyatrist Ernst Jentch’in edebi bir eser üzerine yazdığı makale ile adından söz ettirmiştir. Ardından Sigmund Freud daha geniş çaplı bir araştırma yaparak tekinsizin estetik ile olan sınırlarını genişletmiştir. Bu makale genişleyen bu sınırlardan hareketle, tekinsiz kavramının yoğun biçimde hissedildiği üç sanat akımı içinde yer alan önemli sanatçı ve yapıtlarına odaklanmaktadır. Tekinsiz; korku, kaygı, dehşet, muamma, uğursuz gibi anlamlar ile anılsa da tüm bu olumsuz gibi görünen özelliklerine rağmen sanatta zengin bir tema olarak ortaya çıkmaktadır. Freud’a göre tekinsiz, daha önce deneyimlenmiş ancak zamanla bastırılarak unutulmuş olan duyguların yeniden ortaya çıkmasıdır. Freud’un insanın karanlık yanını aydınlatan sıra dışı makalelerinden biri olan “Tekinsiz”, bugün hala sanatçılar için ilgi çekici bir metin olduğu söylenebilir. Bu metnin bir edebi eser üzerinde incelenmiş olması onu daha dikkat çekici hale getirmektedir. Bu makale, Kara Romantizm, Sürrealizm ve Hiperrealizm gibi sanat akımları içinde tekinsizliğin farklı yansımalarını ve bu akımların izleyici üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir. Kara Romantizm, doğal ve doğaüstü arasındaki sınırları bulanıklaştırarak izleyiciyi gizemli ve mistik atmosferlerin içine çeker. Sürrealizm, mantıksız imgeler ve düşsel anlatılarla izleyiciyi şaşırtıcı bir dünyaya kapı aralar. Hiperrealizm ise gerçekliğin sınırlarını zorlayarak izleyicide sahte bir gerçeklik duygusu yaratır. Bu çalışmanın odak noktası, belirtilen sanat akımlarının tekinsizlik kavramını nasıl işlediği ve izleyicide nasıl bir etki bıraktığıdır. Her akım, döneminin ruhunu yansıtarak izleyicide farklı duygusal ve düşünsel izler bırakır. Kara Romantizm'in mistik atmosferi, Sürrealizm'in şaşırtıcı imgeleri ve Hiperrealizm'in gerçeklik ile sahtelik arasındaki oynaması, izleyicinin sanat eserleriyle benzersiz bir deneyim yaşamasını sağlar. Makale, sanatın tekinsizlik kavramını farklı açılardan ele alarak, izleyicinin sanat eserleriyle etkileşimini ve tekinsizlik temasının çeşitli yönlerini incelemektedir. Sanatın tekinsizlik temasını ele aldığı bu benzersiz yollar, izleyicinin duygu ve düşüncelerinde derin etkiler bırakmakta, sanatın evrensel ve öznel özelliklerini keşfetme fırsatı sunmaktadır.



Keywords

Tekinsiz, Kara Romantizm, Sürrealizm, Hiperrealizm.