THE FIRST DIPLOMATIC CRISIS THAT CAUSED HARM TO THE IMAGE OF THE USA IN THE EYES OF THE TURKISH PUBLIC: THE JOHNSON LETTER

TÜRK KAMUOYUNDA AMERİKA İMAJININ ZEDELENMESİNE YOL AÇAN İLK DİPLOMATİK KRİZ: JOHNSON MEKTUBU

THE FIRST DIPLOMATIC CRISIS THAT CAUSED HARM TO THE IMAGE OF THE USA IN THE EYES OF THE TURKISH PUBLIC: THE JOHNSON LETTER

 
Author : Sefa Salih AYDEMİR    
Type :
Printing Year : 2021
Number : 45
Page : 626-641
DOI Number: :
Cite : Sefa Salih AYDEMİR , (2021). THE FIRST DIPLOMATIC CRISIS THAT CAUSED HARM TO THE IMAGE OF THE USA IN THE EYES OF THE TURKISH PUBLIC: THE JOHNSON LETTER. International Journal Of Eurasia Social Sciences, 45, p. 626-641. Doi: 10.35826/ijoess.2959.
    


Summary

In the study, it was aimed to examine the events that started in Cyprus and led to the first great rupture in the alliance relations between Turkey and the United States of America, which was following a positive course in the aftermath of the Second World War, and the changed perception of the USA in Turkey following the correspondence recorded in history as "the Johnson Letter." Turkey, which attempted to be included in the Western bloc in order to eliminate the threat from the Soviet Union that emerged right after the end of World War II and needed the support of the USA in this regard, shaped its foreign policy on a single axis based on dependence in line with the wishes of its allies as stipulated by the conditions of the alliance after its joining the NATO. However, the events that started in Cyprus forced Turkey to face the reality. Turkey, which had to deal with Cyprus due to its strategic importance and the future of a considerable number of Turks living on the island, wanted to carry out military intervention in the island by using its legitimate right stemming from the international law in order to prevent the assimilation policies of the pro-Greece Greek administrators. The attempt to intervene led to a great rupture in Turco-American relations. The letter written by US President Lyndon B. Johnson in order to prevent a potential military intervention of Turkey in the island created a huge shocking effect in the administration of Turkey. Both the objection of its allies, which Turkey saw as friends, to the authority that Turkey wanted to use in a matter it was right about and given to it within the scope guarantor agreement in order to prevent the escalating violence on the island and the clear statement that its allies would not help Turkey and leave it on its own in case the Soviet Union initiated an attack on Turkey despite its being under the umbrella of the NATO are important in that these facts showed Turkey how wrong it was to shape its foreign policy on a single axis. The relations that were believed to be proceeding in a friendly and allied relationship between the governments until the Johnson letter was now going through a confidence crisis, and the letter irreversibly destroyed the sympathy for the USA in the eyes of the public as it was thought to prevent the intervention aimed at Cyprus. By screening the news published in the national press in addition to the written primary resources, the document analysis method was used in the study.



Keywords

Cyprus, Turkish foreign policy, The United States of America.



Abstract

Bu çalışmada İkinci Dünya Savaşı sonrası olumlu yönde ilerleyen Türk Amerikan müttefiklik ilişkilerinde ilk büyük kırılmayı ortaya çıkartan ve büyük zarar veren Kıbrıs’ta başlayan olayları ve tarihe “Johnson mektubu” olarak geçen mebtuplaşma olayı sonrası Türkiye’de değişen Amerikan algısının incelenmesi amaçlanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden hemen sonra baş gösteren Sovyetler Birliği tehlikesini bertaraf etmek için batı bloku safında yer almak için uğraşan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin desteğine ihtiyaç duyan Türkiye, NATO’ya katıldıktan sonra müttefiklik şartları gereği ortaklarının istediği yönde dış politikasını bağımlılık esasına göre tek taraflı olarak şekillendirmişti. Ancak Kıbrıs’ta başlayan olaylar Türkiye için gerçekle yüzleşme mecburiyetini doğurur. Adanın stratejik önemi ve adada yaşayan azımsanamayacak sayıdaki Türk nüfusunun geleceği için Kıbrıs’la ilgilenmek zorunda kalan Türkiye, adadaki Yunanistan yanlısı Rum yöneticilerin asimilasyon politikalarını engellemek için uluslararası hukuktan doğan meşru hakkını kullanarak adaya yönelik askeri müdahalede bulunmak ister. Müdahele girişimi Türk-Amerikan ilişkilerinde büyük bir kırılmaya neden olur. Başkan Lyndon B. Johnson tarafından Türkiye’nin adaya yönelik olası bir askeri müdahalesini engellemek amacıyla kaleme aldığı mektup, Türk devlet yönetiminde büyük bir şok etkisi yaratır. Hem haklı olduğu bir konuda ve garantörlük anlaşması gereği adada artan şiddeti bitirmek için kullanmak istediği bir yetkinin dost telakki ettiği müttefiklerince karşı çıkılması hem de NATO şemsiyesi altında olmasına rağmen Sovyetler Birliği’nin herhangi bir saldırı girişiminde bulunması halinde müttefiklerinin yardım etmeyeceği ve yalnız kalacağının açıkça belirtilmesi, Türk dış politikasının tek bir eksen altında oluşturmanın hata olduğu gerçeğini Türkiye’ye göstermesi bakımından önemlidir. Johnson mektubuna kadar hükümetler nezdinde dostça ve müttefiklik ilişkisi içerisinde gittiği düşünülen ilişkiler artık büyük bir güven bunalımı yaşamakta, Kıbrıs’a yönelik müdahaleyi önlediği düşünüldüğü için  de halk nezdinde ABD sempatisini geri döndürülemeyecek şekilde yok etmiştir. Bu çalışmada yazılı olan birincil kaynakların yanında ulusal basında yer alan haberler de taranarak döküman analizi yöntemi kullanılmıştır.



Keywords

Kıbrıs, Türk dış politikası, Amerika Birleşik Devletleri.