Sürdürülebilir kalkınma sürecinde ekonomik, sosyal ve çevresel hedefler arasında dengenin sağlanması ve yaratılan zenginliğin gelir grupları arasında adaletli bir şekilde dağıtılması önem arz etmektedir. Dolayısıyla toplumsal refahın ve mutluluğun arttırılması için, toplumun her alanındaki sosyal eşitsizlikler ile etkin bir biçimde mücadele edilmesi gereklidir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda genellikle gelir dağılımı adaletsizliklerinin mutluluk düzeyine etkisi araştırılmıştır. Fakat gelir yanında eğitim ve sağlık gibi diğer alanlardaki sosyal eşitsizliklerin, yaşamdan alınan memnuniyet dolayısıyla mutluk düzeyine etkisinin araştırılması önemli bir husustur. Bu kapsamda çalışmada, dünya ülkelerinde mevcut sosyal eşitsizliklerin, mutluluk düzeyi üzerindeki etkisinin araştırılması amacıyla lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Modelde dünya ülkelerinin mutluluk düzeyi (mutlu ve mutsuz ülkeler) bağımlı değişken iken, bağımsız değişkenler eğitim, sağlık ve gelir alanındaki sosyal eşitsizliklerdir. Dünya ülkelerinin mutluluk düzeyine göre gruplandırılmasında, 2019 yılı dünya mutluluk raporunda yer alan mutluluk endeksi verileri kullanılmıştır. Sosyal alandaki eşitsizlikleri temsil eden bağımsız değişkenler ise, UNDP’nin 2019 yılı insani gelişme raporunda yer alan ve beşeri eşitsizlik katsayısının belirleyicileri olan, eğitim, yaşam beklentisi (sağlık) ve gelir alanındaki eşitsizlik (%) oranlarıdır. Ülkelerin mutlu ve mutsuz olarak gruplandırmasında, analizde yer alan 104 ülkenin dünya mutluluk endeksi verilerinin aritmetik ortalaması dikkate alınmış, ortalamanın üzerinde olan 50 ülke “mutlu” altında kalan 54 ülke ise “mutsuz” olarak değerlendirilmiştir. Yapılan lojistik regresyon analizi sonucunda; hem eğitim hemde sağlık alanındaki eşitsizliklerin mutluluk düzeyini olumsuz etkilediği, özellikle eğitim alanındaki eşitsizliklerin mutluluk düzeyi üzerinde görece daha fazla olumsuz etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, eğitim ve sağlık alanlarında tüm toplumun ücretsiz yararlanabileceği, fırsat eşitliğini esas alan bir sisteminin kurulması gereklidir.
Happiness, social ınequalities, wellbeing, development