Bu çalışma, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Azerbaycan ve Türkiye arasında gelişen deniz işbirliğini tarihsel ve stratejik bir perspektifle ele almaktadır. Azerbaycan’ın bağımsızlığının ilk yıllarından itibaren bu iki ülkenin deniz kuvvetleri arasında şekillenen işbirliği, yalnızca diplomatik ilişkilerin ötesine geçerek, bölgesel güvenliğin sağlanmasında kilit bir rol oynamıştır. Hazar ve Karadeniz gibi stratejik öneme sahip deniz bölgelerinde gerçekleştirilen bu işbirliği, bölgedeki enerji kaynaklarının güvenliğini sağlamaktan, bölgesel barış ve istikrarı korumaya kadar geniş bir çerçevede değerlendirilmektedir. Çalışma, özellikle deniz alanlarında yapılacak yeni teknolojik yatırımların ve ortak savunma projelerinin iki ülkenin askeri gücünü daha da pekiştireceğini öngörmektedir. Bunun yanı sıra, Azerbaycan ve Türkiye'nin bölgesel güvenlik organizasyonlarındaki ortak pozisyonları, uluslararası arenada daha güçlü bir duruş sergilemelerine olanak tanımaktadır. İki ülkenin deniz kuvvetleri arasındaki stratejik işbirliğinin, sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik ilişkiler üzerinde de olumlu etkileri olduğu vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, enerji güvenliği ve deniz ticareti gibi konuların önümüzdeki dönemde işbirliğinin merkezinde yer alacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak, Azerbaycan-Türkiye deniz işbirliği, bölgesel ve küresel güvenlik dengelerini etkileyebilecek potansiyele sahip stratejik bir ortaklık olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, Azerbaycan ve Türkiye’nin ortak stratejik çıkarlarına dayalı olarak gelişen bu deniz işbirliğinin, zamanla güçlü bir askeri ittifaka dönüştüğünü vurgulamaktadır. Bu ittifak, her iki ülkenin donanma yeteneklerini modernize etme çabalarıyla paralel ilerlemiş ve bölgesel güvenlik açısından önemli bir unsur haline gelmiştir. Hazar Denizi, sahip olduğu zengin enerji rezervleri ile bölge politikalarında merkezi bir konuma sahipken, Karadeniz ise jeopolitik açıdan kritik bir geçiş bölgesi olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, Azerbaycan ve Türkiye’nin deniz alanlarındaki işbirlikleri, sadece ulusal savunma kapasitelerini artırmakla kalmamış, aynı zamanda bölgesel güvenlik yapılarının güçlendirilmesine de katkıda bulunmuştur. Operasyonel düzeyde ise, iki ülke arasındaki işbirliği, ortak tatbikatlar, eğitim programları ve bilgi paylaşım mekanizmaları ile somutlaşmıştır. Bu faaliyetler, deniz kuvvetlerinin birlikte daha etkin çalışabilmesini sağlamak üzere tasarlanmış ve güvenlik tehditlerine karşı birlikte hareket etme kapasitesini artırmıştır. Çalışma, gelecekteki işbirliği alanlarını da ele alarak, deniz alanlarının korunması, terörle mücadele ve insani yardım operasyonları gibi stratejik öneme sahip konulara dikkat çekmektedir.
Deniz Kuvvetleri, Azerbaycan, Strateji, Avrasya