Abstract


NESNENİN POLİTİKASI: TEKNİK KUSURLARDAKİ SAKLI ANLAMLAR

Geçmişte sanat, salt bir güzellik düşüncesi üzerinden tanınmaktaydı. Sanatçının itibarı ise gerçek dünyayı belirli toplumsal dinamiklerle ve ağırlıklı olarak geleneksel artistik pratiklerle ifade etmesiyle doğrudan ilgiliydi. Sanatın bu kriterler çerçevesinde okunamayacağı tezini ileri süren sanatçılar; kusursuz bir el işçiliğiyle yapılan detay çalışmalarının yerine gündelik kullanım nesnelerini üretim pratiklerine yerleştirdiler. Dolayısıyla sanatçılar, hazır nesnelerin fiziksel ve maddi hatlarının ötesinde, sanat nesnesi sayılması için gereken bütün morfolojik niteliklere sahip olan bir alt yapıyı beraberinde inşa ettiler. Böylece hazır nesne, diğer maddi varlıklarla olan karşılıklı ilişkiler ve bağlantılar ağı vasıtasıyla, kendi fiziksel hatlarının ötesine geçmiştir. Ancak gündelik kullanım nesnelerinin birer sanat eseri sayılması, alaycı bir tutum ile beraber teknik kusur ve yetenek yoksunluğuyla karıştırılmaktadır. Bu bağlamda bu makale ilk olarak sanat eserinin düşünceden beslendiği gerçeğinden yola çıkarak nesnenin ötesini ele almaktadır. Makale ikinci olarak eleştirel ve kamusal muhalefete maruz kalmış nesnenin kapalı bir dizge gibi okunamayacağı problemini merkeze alarak konuyu örnekler üzerinden tartışmaktadır.



Keywords

Nesne, sanat eseri, kusur, anlam.





References