Abstract
PSİKOLOJİK BİR MATERYAL OLARAK AYNA: SVOBODA’NIN AYNALARININ PSİKO-PLASTİC VE DİJİTAL SAHNE TASARIMINDAKİ PSİKOLOJİK ANLAMLARI
Çek asıllı ünlü mimar ve senograf (sahne ve atmosfer tasarımcısı) Josef Svoboda tiyatronun yaşayan bir olay olduğuna inanır ve sahne tasarımlarıyla durağanlığı reddeder. Kendine özgü ayna, ışık ve projeksiyon kullanma teknikleriyle Svoboda hareketli sahneler geliştirerek perde önünün sınırlarını zorlar. Özellikle aynayı kullanma stili, ışık ve projeksiyonlardan farklıdır çünkü aynalar sahne tasarımının kendisidir. Bunu ötesinde; aynaların dijital bir doğası olmamasına rağmen Svoboda aynalarla birlikte teknolojik elemanları kullanarak sahnenin hareketliliğine dijital bir boyut kazandırır. Aynalarında görüntüsü yansıyan objeleri gelişigüzel seçmez. Metni ve bağlamı çözümleyerek hedef aldığı sosyal kitleyi ve psikolojiyi yansıtan nesneleri özenle yansıtarak onlara aynalar vasıtasıyla önemli roller verir. Bu sebeple ayna Svoboda için fiziksel olmaktan çok psikolojik bir elemandır. Lacan’a göre kimliğimizi inşa etmeye, aynada kendi yansımamızı görmemizle yani imgesel düzenle başlarız ve sonrasında simgesel ve gerçek düzenle psikolojimizi inşa etmeye devam ederiz. Bu makalede Svoboda’nın senografik mekânlarında bu üç psikolojik düzenin inşasının ve ayna vasıtasıyla yansıtılarak sahnelenmesini analiz ederken, senografinin bir fiziksel tasarımın ötesinde psikolojik mekânlar oluşu incelenmiştir. Buna ek olarak aynaların fiziksel potansiyellerinin teknoloji desteğiyle ürettiği dijital, tektonik ve esnek mekânlara dair yeni bir okuma biçimi sunar.
Keywords
Josef Svoboda, Senografi, Psiko-Plastik mekan, ayna, Lacan