Abstract


DİL VE ANLATIMIN GÜLDÜRÜDEKİ YERİ
Dil ve anlatım ile mahalli ağızların güldürüdeki payı yadsınamayacak kadar çoktur. Türk Edebiyatında bunun en güzel örneği ise Geleneksel Türk Halk Tiyatrosunda (Karagöz, Ortaoyunu, Meddah) görülür. Karagöz, Ortaoyunu ve Meddah geniş ölçüde söze dayalı güldürü örneğinin en çarpıcı örnekleridir denilebilir. Bu çalışmada Geleneksel Türk Halk Tiyatrosu metin örneklerinden hareket edilerek konuya ilişkin bilgiler örnekleme yöntemiyle ele alınacaktır. Geleneksel Türk Halk Tiyatrosunda güldürünün, karakterlerin yanı sıra tiplerin konuşma özellikleri (kekemelik, pelteklik) ve özellikle de sözleriyle yaratıldığı görülür. Bu durum, bazen, birbirini anlayamama, ters anlama, yanlış anlama, yanlış aktarmadan ortaya çıkan çatışmalarla güldürünün yakalanması şeklinde özetlenebilir. Araştırmacıların konuya ilişkin görüşleri de değerlendirilerek Geleneksel Türk Halk Tiyatrosu metinlerinden derleme yoluyla elde edilen örneklerin ışığında, söz ve dile dayalı mizahî unsurların bazı başlıklar altında toplanabileceği düşünülebilir: Şiirin zengin olanaklarından faydalanılması, tekerlemelere, mânilere, deyim ve atasözlerine, kalıplaşmış sözlere yer verilmesinin yanı sıra sözün yanlış anlaşılmasına, bazen de yanlış söylenmesine dayalı güldürü, oyunlarda kelimelerin kalkan, kılıç, vb. gibi eş anlamlılarına rastlanması, benzetmelere sıklıkla başvurulması, tekrara dayalı söz ve cümlelere yer verilmesi, başta Arapça, Farsça olmak üzere çeşitli yabancı dillere dair söz ve söz guruplarının kullanılması, bunların çeşitli şekillerde çarpıtılması, bilmecelerden faydalanılması (çocukların oyunları sevme sebepleri arasında gösterilebilir), söz sanatlarından faydalanılması, mahallî ağızlara, argoya yer verilmesi vb.

Keywords
Dil ve Anlatım, Geleneksel Türk Halk Tiyatrosu, Karagöz.



References